14 Eylül 2012 Cuma

Paten



Bugün Bahar'la kendimiz için bir ritüel başlattık.




Zamansızlıkla bahane edilmiş sporsuz hayatım, bugün uzun bir aradan sonra en yakın arkadaşımla edindiğimiz patenler sayesinde canlandı.

Evimin semti Süreyyaplajı'ndan Caddebostan'ın sonuna kadar patenle gittik, ben yanıma akbil vs tarzı bir ulaşım kartı almayı unutmuştum, bunu bir işaret sayarak eve geri dönüşümü de patenle yaptım.

Sanırım tüm gün 20 km'ye yakın paten yaptım, bu benim için efsane bir skor.

40 yılda bir motorsuz araç kullanan her Türk vatandaşı gibi ben de tüm gün "ah biraz daha bisiklet yolu olsa, ah patenle-bisikletle her yere gidebilsek, ah bu devlet..." dedim. Haklıydım da...

Dünya'nın en pahalı benzinini kullanan bir ülkeye göre benzini çok fazla kullanıyoruz. Sanki yollar, caddeler, trafik(!!) çok matah da; bir de 20 yaşımıza gelir gelmez "baba araba :'( " diye sayıklıyoruz.

10 senelik bale eğitimi mazimden sonra, her şeyi bıraktığım sene oturduğum yerde tam 10 kilo aldım. Spaghetti makarnadan tortiglioni kalın kesim İtalyan hamuruna döndüm.

Tanrım ben bunca zaman ne yapmışım. Arkadaşlarla buluşmak için, patenle topu topu 25 dakikalık mesafeye taşıt kullanarak gidip, yağlı latteler içip mahvolmuşum.

Bugün onca ter döktükten sonra bir keyif kahvesi içelim dedik, vallahi içimden latte matte geçmedi; gittim göğsümü gere gere "SADE FİLTRE KAHVE" dedim.

Yani insan aslında biraz kıpırdayınca aniden moda giriyor, sağlık düşmanı her şeye savaş açıyor.
Kendini Usain Bolt falan zannediyor.

ZANNEDELİM, PROBLEM YOK. Yeter ki bir heves olarak sönüp kalmasın.

Bundan sonra hareketi elden bırakmıyorum. Resmen canlandım bir günde. Çürümeye son!

Not: Paten yaparken çocuk gibi görünür müyüm diye alırken de, kullanırken de biraz çekingenlik yaşadım, ama kayarken etrafımda tonlarca patenciye rastladım. Meğer sporun her türlüsü mübahmış, hele bunda uzmanlaşıp inanılmaz estetik kayanlar da cabası!









2 yorum: