23 Ocak 2013 Çarşamba

Pass This On



"Knife-Pass This On"u, 2011 İKSV Film Festivali'nde Juliette Binoche'un baş rolde olduğu, pek ahım şahım olmayan "Elles" adlı Fransız filmiyle tanıdım.



--Film bitince geriye şarkısı kalabildiği için, zamanında gerekli bilgilendirmeyi yapan İdil Ateş'e bu alanda "special thanks" bordürü geçiyorum--



Şarkı çok güzel, Karin Dreijer'in İsveç kırığı İngilizce'siyle telaffuzu çok sevimli, melodisi de akılda kalıcı.

Ama bunların yanı sıra sözlerin basitliği, çok sıradan bir hoşlanmanın iki arkadaş arasındaki konuşmaya yansımasını anlatıyor olması; farklı, hoş. Hatta çok sıradan ve çok güzel.




Knife'ın şarkıya çektiği klip ise çok daha enteresan.

Duvarları ahşap kaplı bir odada yaklaşık on kişi önlü arkalı masa-sandalyelere oturuyor.
Bu on kişinin her biri apayrı bir ortamdan kopup gelmiş gibi, oda ise kapalı salon düğünlerini andırıyor.

Ortada bir drag queen şarkıya playback yapıyor. Mikrofon başındaki şehvetli fakat kendi kendine halleri de klipteki anlamsızlıkların yalnız biri.

Masaların üzerindeki yapma çiçekler, uyumsuz ve zoraki.
Bir bekleme odasına konmuş gibi; kimse aslında orada bulunmak istemiyormuş ve çiçekler kimsenin umrunda değilmiş gibi.

Oturan insanlar o kadar sessiz ki, hem şaşkın hem sessiz. Hepsi dünya haritasının birbirine en uzak noktalarından iple gökyüzüne çekilip o odaya bırakılmış gibi.

Odadaki her eşya, insanların üzerindeki her kıyafet, şarkının çaldığı radyo bile demode. Sanki ne eşyalar ne de insanlar, hiç bir şey o anda orada bulunmamalı.

Duvara yaslanan iki Alman lise öğrencisi kılıklı çocuk ? Okuma gözlüklü amca ? Hintli tüccar ? Amerikalı pazarcı kadın ?

Gördüğüm her insana bir karakter yükledim.


Rickard Engfors'un gerçekten çok pis kokulu, rutubetli ve duvarları beyaz fayanslı bir yerde (fayans araları kararmış, kipkirli bir duvarın önünde) playback yapıp aynı şekilde dans ettiğini hayal etmek istedim. Ya da o mavi elbiseyi almadan önce deneyişini ve evine döndüğünde eteğine makasla önden bir pencere açtığını düşündüm.


Görüntüdeki bu anlamsızlık ve hikayesizlik sanırım izleyenin hayal gücüne ihtiyaç duyuyor. Böylesi hep daha çok hoşuma gitmiştir zaten. Bu yüzden ne zaman bu klibi açsam gözlerimi ayırmadan izlemek durumunda kalıyorum, her detay cezbedici geliyor.

Olof Dreijer ve Karin Dreijer'in diğer insanların arasına karışmış şekilde klipte var olmasını sevdim. Olof'un piste doğru atak yaptığı anı da...

Sonunda herkes neden dans ediyor ?




I'm in love with your brother, what's his name? I thought i'd come by, to see him again.



"I wasn't really looking for some more than 
Some company on the dancefloor and
Does he know what i do and 
You'll pass this on, won't you, and ?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder