The Human Centipede

2009 yapımı, yayında yapımda emeği Tom Six'e ait sansasyonel film "İnsan Kırkayak".

Çoğu midenin almayacağı, hayali imkansız tuhaf bir film. Şu ana kadar hakkında hiç iyi bir şey duymadım, ama ben "iyi" bulduğum bir kaç şeyi -filmi özet geçtikten sonra- paylaşmak isterim. 

Öncelikle belirtmek isterim ki, bu film her hangi bir sinema değeri taşımaktan yoksun bir oyunculuk ve senaryo silsilesi içerisindedir. 

Burada önem verilmesi gereken tek şey bu filmin ortaya çıkış sebebi olan "insan kırkayak" deneyi. Yani merağa istinaden filmin bu ana fikri öğrenildikten sonra izlemek oldukça gereksiz. Bu nedenle daha nice 92 dakikaların çarçur olmasını engellemek adına özet geçilmesi farz olmuş yegane filmlerden biri, The Human Centipede.

The Human Centipede "First Sequence"

Bu iki hanımefendi Avrupa seyahatlerinin "Almanya" ayağında bir gece kulübüne gitmek üzereyken yolda araçlarının tekeri patlar, bir kaç tereddüt ve tükenmiş umutla kendilerini dışarı atarlar. Bastıran yağmur ve uzakta görünen "o eve ait" ışığı görünce dayanamaz; rimeller, makyajlar akmış şekilde kapıyı çalarlar. Uzun süredir centipede deneyi yapmak isteyen eski bir "siyam ikizleri ayırma" ustası cerrah için ideal örnek materyal olurlar, doktorumuz Heiter tarafından suya atılan tecavüz hapı ile bayıltılıp evin alt katındaki bodruma hapsedilirler. 

Olaylar Gelişir.

Film bu noktaya kadar berbat bir oyunculukla ve "hadi aniden olaya girişelim de centipede başlasın" telaşıyla üstün körü şekilde ilerler. 

Evet kızlar salaktır, evet yönetmen kızlar çok salak görünmesin biraz inandırıcılık ekleyelim diyip;

 "kızların umutlarının tükenişi ve artık son çare olarak o eve sığınmasını mantıklı temellere dayandırmak için" 

"izleyicinin kızların tutumlarını eleştirmemesi, 'e niye öyle yaptı şöyle yapsaydı kurtulurdu salak kız ya, hak etti bunu' dememesi için" 

EPEY uğraşır; fakat sonuç yine fiyasko olmaktan kurtulamaz.

 

Bu noktadan sonrası aynen doktorun çizdiği yol-yordam haritasını izler.

Budur.

Belirli yöntemlerle ağızların anüslere dikimi gerçekleşecek sonra ver elini doktorumuza şen şakrak bir eğlence.

1. yi besle, sindirsin; dışkısıyla 2. beslensin; onun dışkısıyla 3. beslensin; denek bu sirkülasyonda yaşasın....

Deneyi tamamlayan doktor heyecanla ve sevinçle deneğiyle oynamaya başlar. 

Ona -pardon- onlara köpek muamelesi yapar, itaat bekler, kırbaçlar.

Denekler tabii bu durumu kabullenemez, asi hareketlerde bulunulur, kaçmaya çalışılır fakat sonuç vermez. Hızlı geçtiğime bakmayın, bu kısımlar filmin gerilimini(!) oluşturuyordu.

PEKİ KİM BU ALLAH'IN CEZASI DOKTOR ?!

Dieter Laser'dan başkası bu role daha iyi oturamazdı herhalde.

Mükemmel bir oyunculuğu vardı, film boyunca obsesyon, sapkınlık... vb akla gelebilecek her türlü bozukluk beyefendinin kaşından gözünden akıyordu. 

Laser'ın aslında "sadece bir oyuncu" olduğuna inanmak hayli zordu. Nitekim filmin en kaliteli yanı yine Dieter Laser'dı.

Filmde çoğu cani konseptinde olduğu gibi Dr Heiter da aşırı düzenli, titiz ve incelikli bir karakterdi. Ameliyatları gerçekleştirirken, günlük yaşamında kısacası her an giyimi muntazamdı. Muntazamlığı yemek yeme düzeninden bile anlaşılıyordu, klasikleşmiş bi durum olmasına rağmen bu duygu güzel verilmişti.

Gelelim CENTIPEDE deneyi fikrine;

Açıkça hakkını teslim etmeliyim ki, bu fikir netice itibariyle 2009 yılı dolaylarından önce akıllara gelmemiş, orjinal bir plan. Fikir babası & film yönetmeni Tom Six hakikaten insanı kırkayak yapma endişesi ile bana kalırsa yaratıcılıkta zirve yapmış.

İlk bakışta komik ve saçma geliyor farkındayım ama sonradan sonraya, olayın düşünülmüş bütün o cerrahi süreci ve medikal açıdan "pozitiflik" dayanağı bir şeyler ifade etmeye başlıyor.

                                                                                           Tom Six

 Bir diğer kafa karıştırıcı nokta bu filmin topluma yansıması. fikir ve yaratım özgürlüğünü ırgalamaya çalışmıyorum, yalnızca merak ediyorum, bu düşünce (üstelik hiç anlam veremediğim bir şekilde %100 medikal pozitiflik aldıktan sonra ?!) toplumda  farklı bir akım, farklı bir psikopati oluşturur mu ?

Filmle ilgilenirken nelere rastlamadım ki;

Ve daha nicesi.  PS: Bere hakikaten güldürdü.

Belki de tüm bu centipede fikri bir süre sonra kültleşecek ve "sıradanlaşacak".

Belki de üzerinde yapılan tüm espriler, benzetmeler bu işin sıradanlaşmasına katkıda bulunacak, bilemiyorum.

İnsanların reaksiyonlarını tahmin edebilmek güç, ne yazık ki bazı şeyleri zamanın göstermesi gerekiyor sanırım.

"The Human Centipede" filmlerinin devam filmleri çekilmiş ve çekilmekte, 3. film için verilen tarih 2013. Samimi bir şekilde; izlemeyi düşünmüyorum. Korktuğum şey tansiyonumun düşmesi falan değil; bütün fikir algılandıktan sonra bu filmin izleyiciye daha fazla bir şey katmayacağını düşünüyorum.

Meraklısı için 1. ve 2. filmlerin trailer'ları:

Bana kalırsa bu yaratımın sinemaya aktarılması fena bir fikir olmamış. Fakat buna rağmen "The Human Centipede" için, fikir düzeyinden çıkıp somutlaştırıldığında keşke senaryoyla biraz daha oynansaymış demeden edemiyorum.